Arabuluculuk Nedir?
Arabuluculuk hakkında temel bazı bilgileri bu yazımda bulabilirsiniz.
Arabuluculuk, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden biridir. Yani taraflar arasındaki uyuşmazlığı, anlaşmazlığı mahkeme dışında çözmeyi hedefleyen bir sistemdir. Ancak her uyuşmazlık için değil, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği medeni hukuk konularında arabuluculuk yoluna başvurulabilir. Ceza hukuku kapsamında arabuluculuk yoluna gidilemez. Ceza hukukunda ‘uzlaştırma’ yolu vardır. Türk hukuk sisteminde de uygulanan arabuluculuk hakkında temel birkaç şeyi bilmeniz sizin için iyi olabilir.
Arabuluculuğa Neden İhtiyaç Duyuldu?
Mahkemelerde görülen bazı davaların oldukça uzayabildiği bir gerçek. Mahkemelerdeki dosya sayısının, iş yükünün artmasıyla ister istemez davalar uzun sürebilmekte. Bu uzun yargılama süreleri de mağduriyeti gidermek bir yana dursun daha fazla mağduriyete yol açabiliyor. İşte, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden biri olan arabuluculuk, uyuşmazlığı daha kısa sürede, daha barışçıl şekilde çözmeyi hedefleyen bir sistem. Taraflar için daha ekonomik bir yol da olabilir.
Arabuluculukta Tarafların Anlaşmazlığına Yaklaşım Şekli:
Arabuluculuk mahkemeye benzemiyor. Bir mahkemede taraflar ve tarafların ileri sürdüğü iddialar ve delillere göre bir karar verilir. Bu kararda haklı-haksız diyebileceğimiz taraflar vardır. Ancak arabuluculukta tarafların haklı veya haksız olduğu incelenmez. Amaç kimin haklı veya kimin haksız olduğunu tespit etmek değildir. Amaç, iki tarafın da faydasına olabilecek şekilde tarafların uzlaştırılmaya çalışılmasıdır. Buna ‘orta yolu bulma’ da diyebiliriz. Her iki tarafın da faydasına olan, kabul edebileceği bir anlaşmayla uyuşmazlık sona erdirilmeye çalışılır. Böylece, uzun sürebilecek mahkemeden ve bunun için harcayacakları emek ve paradan da tasarruf edebilirler. Tabi tarafların serbest iradesi söz konusu. Taraf istemezse anlaşmaz, dava yoluna başvurur.
Arabuluculuk Süreci:
Arabuluculuk, uyuşmazlığın tarafları ve arabulucu olarak seçilen kişinin bir araya gelmesiyle sorunun çözülmeye çalışılması işidir. Bu yola dava açmadan doğrudan başvurulabilir. Devam eden bir davada da taraflar anlaşarak arabuluculuk yoluna geçebilirler. Bu halde dava ileriki bir tarihe ertelenir (en fazla 3 ay) ve arabuluculuğun sonucuna göre işlem yapılır. Arabulucu tarafları ayrı ayrı dinler ve daha sonra bir toplantı tarihi belirleyerek tarafları davet eder. Bu toplantıda arabulucu, süreç hakkında taraflara bilgi verir. Tarafların konuşup anlaşması için uygun bir ortam oluşturur. Eğer taraflar anlaşamıyorsa, arabulucu da kendi çözüm önerisini taraflara sunabilir. Bu şekilde yapılacak en az bir, duruma bağlı olarak birden fazla toplantı ile taraflar arasındaki sorun çözülmeye çalışılır.
Arabuluculuk Görüşmesinde Rahatça Anlaşmaya Çalışabilirsiniz
Eğer taraflar arabuluculuk görüşmesinde rahat olmazlarsa anlaşamazlar. Rahatça konuşup, görüşmeli, duruma göre pazarlık edebilmeliler ki bir anlaşmaya varılabilsin. Bu yüzden kanunda bir hüküm bulunuyor. 6325 sayılı kanunun 5. Maddesine göre; arabuluculuk görüşmesinde yer alan beyan veya belgeler daha sonra dava açılırsa bu davada delil olarak gösterilemez. Bunlar hakkında tanık dinletilemez.
Arabuluculuk sonunda anlaşamadınız ve bir taraf dava açtı. Bu davada tarafların arabuluculuk boyunca söylediği, yaptığı şeyler delil olarak gösterilemez. Bir taraf arabuluculuk görüşmeleri sırasında kendi haksızlığını kabul etse dahi bu mahkemede delil olmaz. Arabuluculuk tutanağında yer alan ifadeler de aynı şekilde delil olarak kullanılamaz. Ancak, bir belge sırf arabuluculuk sürecinde kullanıldı diye de delil özelliğini kaybetmez. Eğer bir belge arabuluculuk sürecinde kullanılması amacıyla oluşturulduysa mahkemede delil olarak kullanılamaz. Ancak arabuluculuk başlamadan önce de var olan bir belge söz konusuysa, bu belge arabuluculukta kullanıldıktan sonra mahkemede de tekrar delil olarak kullanılabilir.
İhtiyari ve Zorunlu Arabuluculuk:
Arabuluculuk kural olarak isteğe bağlı, istisnai olarak ise zorunlu bir yol. Yani, taraflar kendi aralarında anlaşarak, mahkemeye başvurmadan sorunlarını arabuluculuk yoluyla çözebilirler. Veya dava devam ederken yine anlaşarak arabuluculuğa başvurabilirler. Ancak bazı istisnai hallerde arabulucuya başvurmak zorunlu. Arabulucuya başvurmanın zorunlu olduğu hallerde mahkemede dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurmak zorundasınız. Eğer doğrudan mahkemede dava açarsanız davanız dava şartı eksikliği dolayısıyla usulden reddedilir. Zorunlu arabuluculuk sonucunda taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık sona erer. Anlaşamazlarsa bu anlaşmazlığı tespit eden arabuluculuk tutanağı ile birlikte mahkemede dava açabilirler. Zorunlu arabuluculuk halleri şunlardır:
-İş Hukuku Kapsamında: 01.01.2018 tarihinden itibaren, İş Mahkemeleri Kanunu md.3’e göre; işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Ancak, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları için arabuluculuk dava şartı değil. Bu hallerde doğrudan dava açılabilir.
-Ticaret Hukuku Kapsamında: 01.01.2019 tarihinden itibaren, Türk Ticaret Kanunu md.5/A’ya göre; ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu dava şartı bütün ticari davalar için değil. Ticari davalardan sadece, bir miktar paranın ödenmesi istenen alacak ve tazminat taleplerinde dava şartı. Bu hallerde dava açabilmek için öncelikle arabuluculuğa başvurmak gerekiyor. Anlaşma sağlanamazsa da dava açma imkanı söz konusu olur.
Zorunlu Arabuluculuk Süreci Ne Kadar Sürer?
İş uyuşmazlıklarında arabuluculuk 3 hafta içinde sona erer. Eğer mecburi bir durum varsa arabulucu bu süreyi 1 hafta daha uzatabilir.
Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk 6 hafta içinde sona erer. Eğer mecburi bir durum varsa arabulucu bu süreyi 2 hafta daha uzatabilir.
Arabulucuya Nasıl Başvurabilirim?
Adliyelerde arabuluculuk büroları var. Bu arabuluculuk bürolarına dilekçe ile başvurabilirsiniz. Bazı adliyelerde arabuluculuk bürosu kurulmamış olabilir. Bu halde, görevli bir sulh hukuk mahkemesi arabuluculuk bürosunun görevlerini yapar. Görevli sulh hukuk mahkemesine başvurabilirsiniz.
İlk Arabuluculuk Görüşmesi Önemli:
Dava şartı olan arabuluculukta, yani zorunlu arabuluculukta ilk görüşmeye katılmanız önemli. Çünkü ilk görüşmeye katılmazsanız anlaşma sağlanamayacağı için açılacak dava da vekalet ücreti dahil bütün yargılama giderlerinden siz sorumlu olursunuz. Evet, haklı olsanız bile, davayı kazansanız bile yargılama giderlerini siz ödemek zorunda kalırsınız. (6325 s. Kanun, madde 18/A-11)
UYARI!
Arabuluculuk ile ilgili bu yazım bir akademik çalışma niteliğinde değil. Konuyla ilgili, özet bir bilgilendirme yazısı. Bu yüzden ayrıntılı olarak anlatmadığım gibi, mevzuat hükümlerine de yer vermedim. Özet bir yazı olduğu için pek çok önemli ve ayrıntı nokta yazımda yer almıyor. Eğer arabuluculuk yoluna başvurmayı düşünüyorsanız, özellikle zorunlu arabuluculuğa, bir avukattan doğrudan bilgi almanız önemli. Çünkü, ilk toplantıya katılıp katılmamanız dahi oldukça önemli bir konu. Ayrıca süreç sonunda düzenlenecek tutanağın etkileri, duran zamanaşımı süreleri ve hak düşürücü sürelerin işlemeye devam etmesi, tutanağın düzenlenmesiyle başlayan hak düşürücü süre gibi pek çok önemli nokta var. Hak kaybına uğramamak için hukuki destek almanız sizin faydanıza olabilir.
Son bir nokta olarak, bu yazıda yer alan bilgilerin güncel olup olmadığı hususunu da göz önünde bulundurun. 29 Nisan 2020’de bu yazıyı yazmamdan sonra mevzuatta değişiklikler olmuş olabilir.
Tepkin Ne?